28 Ekim 2010 Perşembe

Boş Beleş Adam

Zaten bir avuç izleyenim, takipçim var, onları da hepten umursamazmış gibi oldum, yazmadım bunca vakit. Bilirler ama onlar, e-günce (Türk gençliği buna blog diyor) yazarları zevkten veya zorunluluktan yazarlar; kendilerinde o yazma hissini yakaladıklarında yani. Müsait olunca, demek istiyorum.

İşte şimdi, müsaitim.

Tennessee Williams demiş ki, "Why did I write? Because I found life unsatisfactory."
Neden yazdım, diye sormuş ve cevaplamış: hayatı yetersiz buldum.

Bazı insanlar uyumaktan-su içmekten-işemekten-yemek yemekten-müzik dinlemekten-dondurma yemekten aldıkları zevkin fazlasını, yazarken alıyor. Diğer, tüm, hepsi... Hepsi bir kenara, yazmak bir kenara. Yazarak doldurmaya çalışmış hayatı.

Yeterince doldurabilsem kafamı ve kalbimi de, ben de yazabilsem keşke. Ben biraz boş beleş bir insan olduğum için, yazamıyorum sürekli sanırım. Ne anlatayım ki ne yazayım burada? İçimde biriktirdiğim bir şey yok ki dökeyim. Boş. Bildiğin, kof. Ot. Odun. Ben.

Kimse bana "Hemen asıp kesme, önyargılı olma. Bir tek bu nedenden dolayı kendine 'boş beleş adam' deme." demesin. Öyleyim. Diğer hususları da açıklamaya çalışayım ki, ikna olasınız. Şöyle ki efendim:

Ben, iyi seçimler yapabilen birisi değilim ne yazık ki. 23 yıldır takılıyorum şu dünyada, -evet, takılmaya geldim, bi' arkadaşa bakıp çıkacağım- ama malesef hala daha kendi cinsimden bir sevgili edinemedim kendime. İnsan bulamadım. Hepsi hayvan. Gerçekten!

Tamam, peki. Hepsi hayvan olacak değil ya, bende vardır bir sıkıntı. Bendedir sorun, ondandır. Yoksa bu saate kadar, eşek değiliz ya, aklı başında bir hanım bulabilirdim, değil mi? Ah! Pardon, ben eşek olduğum için zaten bu başıma gelenler! Pardon, pardon!

Tamam, kabul ettim, insan olmayan benim, o yüzden tutturamıyorum enerjiyi. Yaratamıyorum bir sinerji. Hepsi oluyor alerji. (Demiştim, boş beleş adamım ben diye, bak, gördün mü, Ayşe Özyılmazel'in şarkısına gönderme yapıyor, iki dakika ciddi kelam edemiyor angut.) Yok yani, ben harbi harbi insan olsam, bunu becerebilsem, herkese adil davranabilirdim; insanlara, hak ettikleri kadar değer verebilirdim. Ben en başından, taa buradan başlamışım ki yanlışa.

Kendi kendimi bi' havalara soktum ben. Ben dedim, bir meleğim, bir peygamberim ben, dedim. Bunu kendime inandırmaya çalıştım, başardım da. Affediciliğimle, hoşgörümle, sabrımla, sakinliğimle başardım bunları. Unuttum ama işte o sırada yine, Dünya'da yaşıyorum, insanlarla çevrili bir ortamdayım, benim de insan olmam lazımdı. "Laz'ın aklı iki metre geriden gelir." Bunun yüzünden olsa gerek. (Hemen kılıf bul zaten, hemen bu örtünün altına saklanmaya çalış Gürşah, aferin evladım. -Götün açıkta kaldı salak!-)

Sorun değil, öyle şeyler yaşattınız ki bana, ağzım da açık kaldı. Cemal Safi'nin sözü geldi aklıma, "Şaşılacak bir şey değil bir hayvanın 'Allah' demesi. Ben, 'Seni Seviyorum' diyeni bile gördüm." Aynen, ben de Cemal Abi. Ben de. Hatta, "Seni özlüyorum," da dedi bana, "aşkım" da dedi bana. Sonra ama nedense, nerden aklına geldiyse artık -hep o Efes Pilsen'in yüzünden, yoksa insan ayıkken, aklı başındayken öküz değil ki desin bunu- benim, önümde gitmem gereken, gideceğim uzun yollar olduğunu, kendi şahs-ı şahanelerinin ise gitmesi gereken yolları gidip, döndüğünü söyledi bana. Vay arkadaş! Ne günlere kaldık yahu! Çelme takılır, adam yere düşürülür de, üstüne tuğla beton atılmaz tekmelenmez ki daha da be...

İşte meselenin özü burada: ben, gidip de, sağlıklı bir ruh ve akıl yapılarına sahip olmayan, ne istediğini bilmeyen hatunları buluyorum. Benden beş yaş büyük olması hiçbir şeyi değiştirmedi, işte gördüm: seni özlüyorum, aşkım kelimeleri bir yanda, seninle o yolu gidebileceğimden emin değilim, bir yanda.

Azrail'e havale ediyorum.
Tanrı affeder, Azrail affetmez.

Bu, bir örnek teşkil edebildi sanıyorum, benim nasıl berbat seçimler yapabilen birisi olduğum konusunda. Bu iyi yine. En azından bensizliğe üzülerek yıpratmayacaktır kendisini. (Bak hala!)

5 yorum:

  1. azraili bekliyodur kendileri:)

    YanıtlaSil
  2. cüneyt arkın dedi ki...
    ölümün kurtuluşun olur, yaşayacak, sürüneceksin köpeeeeğk! dırşş! şraaak! zbaaam! hapukuaaaa! hiii-ha! (çok pis daldı ağız burun kırdı)

    YanıtlaSil
  3. Hep kötüyle karşılaşmak, daha iyisinin olmadığı düşüncesini uyandırsa da şuna inan, bi yerde bi doğru var. Bi gün gelecek ve tüm bildiğin yanlışları tepetaklak edecek.

    Umarım çabuk gelir.

    YanıtlaSil
  4. etme bulma dünyası. adı üstünde. etme. bulma. bulma abi. neyi bulacaksın? olmayan şey bulunmaz ki.

    YanıtlaSil